genetik iyi olduğunu nasıl anlarız

5 Bipolar Bozukluk ile Yaşamak Sinir Bozucu Olabilir! Bipolar bozukluğunuz varsa ömür boyu devam edecek bir rutin içinde yaşamaya da alışmanız gerekir. Bipolar bozukluk belirtileriniz kontrol altında olsa bile duygularınızı sürekli gözlemlemeli ve olası bir mani ya da depresyon atağına karşı hazırlıklı olmalısınız. BLackEagleClaw| Spor konusunda paylaştı. İnson genomu standardtır. 23 kromozom çifti var. 22 çift otozomal diğer bir çift cinsiyeti belirleyen. Yalnız insan genomunu oluşturan proteinler farklılık gösteriyor. Tahminen insan genomu 20 bin, 25 bin protein kodlayıcı gen içeriyor. Ben konunu uzmanı değilim. Pomeranian Boo Orjinal Olduğunu Nasıl Anlarız? Pomeranian cinsi köpeğiniz parlak ve koyu bir renkte olan tüy yapısına ve oval gözlere sahipse orijinal olduğu anlaşılabilir. Fakat aynı zamanda kısa çeneli olmasına ve tüylerinin uzun olması nedeniyle kulaklarının nedereyse hiç görülmüyor oluşuna da dikkat edilmelidir. Kedilerde cinsiyeti diğer nitelikleri inceleyerek belirlemek. Renkleri kontrol edin. Bazı kedilerin genetik renkleri cinsiyetlerini belirlemek konusunda yardımcı olabilir. Üç farklı renge sahip kediler genellikle dişidir. Alaca veya kaplumbağa kabuğu renkli kediler genellikle dişidir. Turuncu ve zencefil renkli kediler ise genellikle İnsan ve Hayat Kitaplığı” hayatımızda başucu olabilecek kitapları makaleleri ve araştırmaları bir araya getirerek, toplumun şuurlanmasına büyük katkıda bulunuy Les Sites De Rencontre Gratuit Pour Mariage. Hakan GENCEOluşturulma Tarihi Aralık 11, 2010 0000Derya Büyükuncu 34 yüzme dalında üst üste beş kez olimpiyatlara katıldı. Şimdi altıncısına hazırlanıyor. Sayısız derece ve madalyası var. Ama şu sıralar Yok Böyle Dans’ yarışmasındaki performansıyla gündemde. Geçen hafta giydiği cesur kostüm ve sergilediği yüzücü vücudu, yarışmanın en çok konuşulan hadisesi oldu. Konuk jüri Hülya Avşar, Büyükuncu’ya methiyeler düzdü. İşte bu fiziğin sırlarıYüzme sporu yapan herkesin vücudu sizin gibi olur mu?- Her yüzen benim gibi olacak diye bir kaide yok. Herkesin genetik yapısı farklı. Belki benden iyi vücutları olur. Önemli olan yaşam tarzınız, nasıl çalıştığınız ve spor merakınız nasıl başladı?- Boğulmamak için yüzmeye başladım. Ablamla birlikte yazları dedemlere giderdik. Anneannem ve dedem biz sudayken boğulmamamız için peşimizden koşardı. “Bu çocuklar artık yüzmeyi öğrensin, suyun üstünde dursun biz de telaş etmeyelim” dediler ve hikayem nasıl mesleğe dönüştü?- Yüzmeye başladığımda benden bir şey olmayacağını söylediler. Yeteneksiz buldular. Ben de ara verdim ama kopmadım. Yeteneğim zamanla ortaya çıktı. Dokuz yaşında dereceler aldım. Sonra dönüp size yeteneksiz diyenlerle dalganızı geçtiniz mi?- Buna gerek yok. Zaten görüyor ve mutlaka bozuluyorlardır. Yüzmeyle ilgili sırada neler var?- 2012’de altıncı kez olimpiyatlara katılacağım ve dünya tarihinde ilk olacak. Firmaların bunu son dakikaya kalmadan görmesini ve destek olmasını çok konuşulan fiziğinize gelelim. Sizce ideal erkek vücudu nasıl olmalı?- Erkeğin vücudunun her şeyden önce orantılı olması gerektiğini düşünüyorum. Kadınlarda güzel vücutun ölçüleri 90-60-90’dır. Erkeklerde de böyle ölçüler var mı?- Hiç vücudumu ölçmedim. Boyum Kilom 90. İdeali boyla kilo arasında 10 sayı fark bulunması ama sanırım alakası yok. Çünkü bende kas fazla ve ağır çekiyor. Gayet fitim. HAFTANIN BİR TAM GÜNÜ ANTRENMANDA GEÇİYORİyi bir fiziğe sahip olma konusunda takıntınız var mı?- Hayır, zaten beni alan almış Eşini gösterip gülüyor. Ama tabii bu yaşa kadar fit kaldım. Bundan sonra da öyle olmayı isterim. Spor artık benim yaşam resimlerinizde tombul bir çocuk olduğunuz görülüyor. Bu değişimin sebebi gençlikte yaşanan bir aşk acısı falan mı?- Hayır ben hiçbir zaman birine benzemeliyim diye düşünmedim. 20’den sonra dengeli diyetle birlikte değiştim. Ama tekrar söylüyorum en önemlisi değişimle kadınların da ilgisinde nasıl bir değişim oldu?- Güzel fizikli bir kadın geçtiğinde nasıl dönüp bakarsan, güzel fizikli bir erkeğin de yaşadıklarının farkı erkeğe de laf atılıyor mu?- Özellikle ABD’de çok laf atıyorlar. Arkamdan “Vay bebeğim, çok seksisin” diye bağırıyorlar. Bazen eşimin yanında bile oluyor ama yapacak bir şey yok Gülüyor. Eşiniz sizi kıskanıyor mu?- Aslında o beni daha çok açmak istiyor! Ben daha bol kıyafetler giymeyi seviyorum. O tam tersi. “60 yaşında bu kadar iyi bir fiziğin olmayacak, saklama” danstan çok vücudunuzun konuşulmasına bozuldunuz mu?- Yok. Sonuçta ben bu fiziğe çalışarak ve emek harcayarak sahip oldum. Nasıl yakışıklıysan ve bu konuşuluyorsa, fiziğin de konuşulacak tabii. Ayrıca Hülya Avşar her cumartesi gelirse başımın üstünde yeri var, ben bekliyorum valla Gülüyor. Nasıl bir çalışma yapıyorsunuz?- Haftanın altı günü, günde dört saat hem suda hem karada antrenman yapıyorum. Beslenmeyse tamamen yaşa ve metabolizmanıza göre değişiyor. Her şeyi abartmadan ve dengeli olarak yiyorum. Et yemeyi çok seviyorum ve mutlaka TÜRKİYE’NİN GÖRDÜĞÜNÜ BEN ALTI SENEDİR GÖRÜYORUMZehra Balkan, siz aynı zamanda eşinizin antrenörüsünüz...- Evet. Tanıştığımızda ben de yarışıyordum ve rekortmendim. Milli Takım’da İspanya’ya giderken tanıştık. Evlendikten sonra Derya sporcu olarak benden çok daha üstün olduğu için sporu bıraktım ve onun çalışmalarını üstlendim. Kadınlar laf atarken rahatsız olmuyor musunuz?- Tişörtlerin altında nasıl bir cevher olduğunu ben biliyorum. Cumartesi tüm Türkiye’nin gördüğünü ben altı senedir görüyorum. Onunla gurur duyuyorum. Olaya farklı bakıyorum. Kadınların onu beğenmesi ne kadar doğru bir seçim yaptığımı gösteriyor. Ayrıca kızlar şovdaki adamı beğeniyor ama ben gerçek Derya’yı Derya nasıl bir adam?- Sonuçta yarışmadaki gibi evde peleriniyle şovlar yapmıyor bana. Ama bundan sonra bu yaratıcılıkları bekleyeceğim ondan Gülüyor. Ayrıca Türkiye’nin yüzücülük dışındaki Derya’yı görmeleri hoşuma gidiyor. Eminim Türkiye ona aşık olacak. HİÇ KULÜBE GİDİP DANS ETMEZDİMErkek adam dans etmez lafını bu yarışmayla kırdınız...- Niye dans etmesin? Bence çok boş bir laf. Erkek dans eder. Bak biz ne güzel öncesinde de dans eden bir adam mıydınız?- Aslında hiç dışarıya çıkmam ve dans etmem. Bunun nedeni disiplin... Eşi söze karışıyor, “Altı senedir beni gece kulübüne götürmedi. Hala da bekliyorum” diyor. Hiç dans etmezken hangi cesaretle yarışmayı kabul ettiniz?- İyi seyrettiğim şeyleri kapma yeteneğim var. Partnerim Seda’yla da çok uyumluyuz. Çok çalışıyoruz. Türkiye’nin en iyi kadın dansçılarından, çok gece yine sürpriz var mı?- Mambo yapacağım, herhalde yaptığım en eğlenceli dans. İddialıyım. Üst çıkmayacak ama biraz görünecek! Sporcu olmak sahneyi nasıl etkiliyor?- Olumlu. El ve ayak koordinasyonum var. Disiplinliyim, esneğim ve güçlüyüm. Tek dezavantajım kaslarımdan dolayı bazen çok kıvrak olamıyorum. O zaman kadınlar erkeklerden 1-0 önde diyebilir miyiz?- Kesinlikle. Kadınların fiziği narin olduğu için hareketleri daha estetik duruyor. Ayrıca erkekler partnerlerini yönettiği için kadınlar 2-0 önde bile diyebiliriz. İçindekiler1 Histeri sebebi nedir?2 Histrionik neden olur?3 Histerik olduğunu nasıl anlarız?4 Histeri nöbeti nedir?5 Histerik kişilik bozukluğu nasıl geçer?6 Histerik kadın nasıl olur?7 Histerik kadın nasıl anlaşılır?8 Güzel aldırmazlık hangi hastalıkta görülür?Histeri sebebi nedir?Abartılı bir şekilde algılanan hareketler hastanın reflekslerinin aşırıya kaçmasına sebep olur. Bu hastalığa sahip olan kişiler genelde herhangi bir ortamdaki tüm ilginin kendi üzerilerinde olmasını isterler. Aksi gibi durumlarda aşırı öfke ve sinir patlaması yaşayarak histeri kişilik bozukluğunu ortaya neden olur?Histrionik kişilik bozukluğu nedenleri henüz tam olarak keşfedilememiştir. Bununla beraber, çok sayıda ruh sağlığı uzmanı, bu hastalığın hem çevresel etkilere bağlı olarak hem de aileden gelen genetiklere bağlı olarak gelişmekte olduğunu olduğunu nasıl anlarız?Histerik kişilik bozukluğu olan kişiler aşırı duygusallık, aşırı ilgi görme ve dikkati üzerine çekme isteği, olayları büyütme, dramatize etmeye eğilim, abartılmış duygusal tepkiler verme gibi özellikler nöbeti nedir?Denetim dışına çıkıp kişinin işlevselliğini aksattığında aşırı hayal gücü veya korkuları ifade eden nevrotik zihinsel bir hastalığı tanımlar. Histeri, hastalarda ani, sinirsel, nevrotik bir hastalık olarak bilinir. Histerik hasta, kendindeki ruh sağlığının bozukluğundan kişilik bozukluğu nasıl geçer?Histrionik kişilik bozukluğu tedavisinde; Psikoterapide psikanalitik-psikodinamik yöntemler veya Bilişsel terapi oldukça fayda göstermektedir. Grup terapileri de faydalıdır. Ek psikiyatrik bozukluklarda ilaç kullanımı kadın nasıl olur?Temelde histerik kadınların kendi kadın kimliklerindeki güç eksikliği ile ilgili aşırı uğraşları olduğu, buna ek olarak bir kadında cinsel çekicilik ve cazibe dışında bir güç olmadığı fikri histerik kadınlarda yaygındır McWilliams, çev. Kalem, 2013, s. 377.Histerik kadın nasıl anlaşılır?Hızlı değişen ve yüzeysel kalan duygular sergiler. İlgiyi üzerine çekmek için sürekli olarak fiziksel görünümünü kullanır. Aşırı bir düzeyde başkalarını etkilemeye yönelik ve ayrıntıdan yoksun bir konuşma biçimi vardır. Gösteriş yapar, yapmacık davranır ve duygularını aşırı bir abartmayla aldırmazlık hangi hastalıkta görülür?Psikolojide somatoform bozukluklar arasındaki konversiyon dönüştürme bozukluğu arasına giren 'güzel aldırmazlık' temelde; bazı insanlarda görülen ve çok rahatsız edici fiziksel problemler olarak yorumlanabilecek şeyler hakkında kişinin ciddi bir kayıtsızlık veya ilgisizlik derecesini, endişelenmemesini ifade … Öncelikle her katil psikopat olmadığı gibi her psikopat da katil arasında “psikopat” olarak nitelendirilen antisosyal kişilik bozukluğunu’ tanımlayalım. Bu insanlar başkalarının haklarını umursamama, sık sık yalan söyleme, başkalarını dolandırma, dürtüsellik, yasal yükümlülüklere uymama, sinirlilik ve saldırganlık, kendisinin ya da başkalarının güvenliğini umursamama, sürekli bir sorumsuzluk halinde olma yaptıklarına kendince bir kılıf uydurma vicdan azabı çekmeme özellikleri ile tanınırlar. En çok narsistik kişilik bozukluğuna benzerler, bu nedenle agresif narsist’ olarak adlandırıldıkları da olmuştur. İnsanların doğuştan mı yoksa sonradan mı bu hale geldikleri tartışmalı bir konudur. Yapılan çalışmalarda bazı özelliklerin genetik olarak geçtiği düşünülmekle birlikte, psikopatlık genetik ve çevresel etkileşimin sonucu olarak artışında çizgi filmlerin etkisi büyük Son yıllarda şiddetteki artış çeşitli nedenlere bağlanabilir. Madde kullanımının artması, suç işleyenlere yeteri ceza verilmemesi, akrabalık, komşuluk ve aile ilişkilerinin bozulması, hızlı fakat kültürden yoksun şehirleşme, kültürel bozulma bu sebeplerden bazılarıdır. Ayrıca çizgi filmlerde, dizilerde öfkenin görece güzel bir davranış gibi sunulması, suçlu tiplemelerin özendirilmesi, dürüstlüğün, iyi niyetin aptallık gibi sunulması, sakin çocukların ezik damgası yemesi, saldırgan çocuk ve gençlerin aile ya da toplum tarafından çarpık bir anlayışla eleştirilmemesi hatta desteklenmesi, insanların şiddet kullanarak istediğini elde edebileceğine inanmaları gibi pek çok neden şiddetin giderek artmasına sebep olmaktadır. Antisosyalliğin en belirleyici özelliği olan merhametsizlik ya da empati yokluğu, maalesef toplumumuza giderek yayılmakta ve daha kötüsü çocuklarımıza da ezilmemeleri için gerekli bir nitelik gibi sunulmaktadır. Giderek daha benmerkezci, sadece çıkarını düşünen, dürtüsel, isteklerine ulaşmak için her şeyi mubah gören, her şeye hakkı olduğuna inanan insanlar olmaya başladık. Bunun kaçınılmaz sonucu ise insanların gücünün yettiği yerde şiddet uygulaması olarak yansımaktadır. Çünkü haklıdır, kimse onun hakkını alamaz. Antisosyallerin sık kullandığı bir cümle vardır, haksızlığa tahammül edemiyorum. Aslında kısmen doğrudur. Evet, kendisine yapılan haksızlığa tahammül edemez, fakat kendisinin başkalarına yaptığı haksızlıklar hiç umurunda olmaz. Sadistlik ise kişinin başka canlılara yaptığı eziyetten zevk alması, doyum bulmasıdır. Bu tür rahatsız ruha sahip insanlar güçlerinin yettiği, çocuk, kadın, hayvan, bitki yani canlı ne varsa fırsat bulduklarında eziyet etmekten rahatsızlık duymaz, hatta zevk kendisini ustaca gizler Her psikopat aslında sinirlidir fakat çoğu kendisini saklamakta oldukça ustadır. Kendilerini hümanist, hayvansever, iyi bir arkadaş veya sevgili maskesiyle pazarlayabilirler. İnsanların dünya görüşlerinden bağımsız olarak her grupta görülebilirler. Başarılı iş adamları, sanatçı, sporcu, bürokrat vs.. olarak karşımıza çıkabilirler. İnsanların tanıdıkları ise kavga eden, sık hapse giren, madde kullanan, görece daha az zeki ve daha dürtüsel olanlardır. Oysa banka hortumlayan, insanların parasını toplayıp kaçan Çiftlikbank gibi… kanunların açıklarından istifade ederek başkalarının haklarını gasp eden, sürekli sevgili değiştiren insanlar toplum tarafından tanınmaz, hatta beğenilirler. Başkalarına zarar verirken, yalan söylerken, dolandırırken son derece rahattırlar. Hedeflerine ulaşmak için yardımsever, iyi niyetli, dürüst, efendi rolleri bir cazibeleri var Akıllı bir psikopatı anlamak oldukça zordur. Yüzeysel bir cazibeleri vardır, insanların duygularını sezgisel olarak hissetme ve sömürme konusunda çok yeteneklidirler. Bu özelikleri nedeniyle kadınlar tarafından kısa dönem ilişkilerde çok beğenilirler. Bir antisosyal başkasını gerçek anlamda sevmez, sadece kendisini sever. Başkasına olan sevgisi ya rol ya da maddi, ruhsal, fiziksel kazanımlarına bağlı bir sevgidir, yani kişi yine çıkarını sevmekte ve karşıdakini sömürmektedir. Bir insanı kısa sürede tanımanın mümkün olmadığını bilmek, şovmen veya çok derin insan havası veren davranışlardan etkilenmemek, yalan söylenmesi, sadakatsizlik, sözünde durulmaması, dürtüsellik, kendini beğenme davranışları olan birinden uzak durmak önerilir. Bu yüzden ister arkadaşlık, ister sevgili ilişkisi olsun bizi zorda bırakacak isteklere mesafeli olmalı ve hayır’ demeyi katil günlük işine devam eder Atalay Filiz'i aylarca konuşmamızın sebebi, bizde seri katil olgusu olmadığı içindir. Hatta genel olarak Doğu toplumlarında seri katil Batı’ya göre çok daha azdır. Çok sayıda adam öldüren, toplu cinayet işleyen herkes seri katil değildir. Günlük yaşamını devam ettiren kişiler olmaları, en az 3 cinayet aynı yöntem, silah ve benzer törenle işlenmiş olması gerekir. Kurbanların genellikle tanınmamış kişiler olması, çoğunun çocukluğunda kötü muameleye veya tecavüze uğraması, seri katillerin özelliklerindendir. Neden Türkiye’de seri katil sayısının az olduğuna gelince, toplum içindeki yakın bağların ve toplumsal grupların koruyucu rolü olduğunu düşünüyorum. Giderek bozulmaya başlasa da aile yapısı, değer yargıları, komşuluk ilişkileri, akrabalık bağları, herkesin az çok toplumda kendine yer bulabilmesi koruyucu faktörlerden bazılarıdır. Damızlık güvercinin damızlık olduğunu nasıl anlarız Kayıtsız Üye Damızlık güvercinin damızlık olduğunu nasıl anlarız ?Cevap Damızlık güvercinin damızlık olduğunu nasıl anlarız Menekşe GÜVERCİNLERDE KALITIM VE ISLAH Kalıtım bilimi genetik basitce, ana ve babanın özelliklerinin yavrulara nasıl aktarıldığını araştıran bilim dalıdır diye tanımlanır. Bu konunun iyi bilinmesi yanıt aradığımız bazı soruların acıklanmasını sağlayacaktır. Kalıtım konusunda bilinenler henüz sınırlıdır. Yinede, özellikle son yüzyılda bu konuda dev adımlar atılmıştır. Canlılarla uğraşan bütün dallarda olduğu güvercin yetiştiriciliği için de kalıtım ve ıslahı çok önemli bir konudur. Zira istenen özellikte kuşlar elde etmek için kalıtım kurallarını bilmek gerekir. Genellikle kuşcularımız arasında özelliklerin ana ve babadan yavrulara rastgele aktarıldığı fikri yaygındır. Bir yavrunun yedi göbek uzaklıktaki dede veya ninesine benzeyebileceği söylentisi bunun kanıtıdır. Halbuki her bir özelliğin ana ve babadan yavruya geçme yolu farklılık gösterir. Öyleki, biz bu konuları iyi kavrarsak bazı özellikler için yavruların göstereceği karakterleri tahmin edebiliriz. Konuların daha iyi anlaşılabilmesi için öncelikle tüm canlılar için geçerli olan kalıtım kurallarına kısaca göz atılmasında ve bazı terimlerin acıklanmasında yarar vardır. Bütün canlıların vücutları bilindiği gibi ancak mikroskopla görülebilen hücrelerden meydana gelmiştir. Bu hücrelerin her birinde, çekirdek adı verilen yapıların içerisinde o canlının planı bulunur. Her bir özelliği belirleyen ve kromozom adı verilen iplikcikler üzerinde bulunan bölümlere gen denir. Yani genler bir araya gelip kromozomları oluşturur. Kromozomlar hücre çekirdeğinde çiftler halinde bulunurlar. Bunların biri babadan, diğeri ise anadan gelir. Genlerin kromozom üzerinde bulunduğu yere lokus adı verilir. Her canlı türünün kromozom sayısı farklıdır. Örneğin insanlarda 23 çift, sığırda 30 çift, köpekte 39 çift, arıda 16 çift ve güvercinde 21 çift kromozom bulunur. DOMİNANT BASKIN, RESSESİV ÇEKİNİK Avusturyalı bir papaz olan Mendel, geçen yüzyılda bezelyeler üzerinde bazı çalışmalar yapmıştır. Araştırdığı konuların değeri ölümünden sonra anlaşılmış ve klasik genetiğin babası olarak anılmaya başlanmştır. Mendel, düz ve buruşuk tohum yapılarına sahip iki bezelye varyetesini melezleyerek bunlardan meydana gelen yeni bitkilerin tohumlarının düz olduğunu görmüştür. Halbuki bundan önce bu tür çaprazlamalardan her iki özelliğin karışımı özellikler taşıyan canlılar elde edileceğine inanılıyordu. Burada görüldüğü gibi aynı özelliğin farklı olarak ortaya çıkmasını sağlayan genlere birbirinin alleli eşgeni denir. Mendel’in yaptığı deneyde görüldüğü gibi düz tohumluluk geni buruşuk tohumluluk geninin etkisini göstermesini engellemiştir. Bunun gibi herhangi bir özelliği etkileyen genin, o özelliği farklı yönde etkileyen allelinin etkisini göstermesini engelliyorsa, bu gen alleli üzerine dominanttır baskındır. Diğer gen ise bezelyelerde buruşuk tohumluluğa yolaçan gen resesivdir çekinik. Buna güvercinlerden örnek vermek gerekirse tepesizlik özelliği tepeliliğe göre dominanttır. Yani bir güvercin anasından tepesizlik genini, babasından ise tepelilik genini alırsa kendisi tepesiz olur. Bir genin birden fazla alleli olabilir. Aynı gen bu allellerinden bazılarına göre dominantken diğerlerine göre resesiv özellik gösterebilir. Genler genelde harflerle sembolize edilirler. Ancak bütün özelliklerin yabani formlarda görülen biçimini determine eden genler + ile gösterilirler. İNTERMEDİYER KALITIM Mendel’den sonra bazı araştırmacılar bazı özelliklerin bu kurallara uymadığını belirlediler. Bu araştırmacılar yaptıkları çalışmalarda, ana ve babada farklı olan bir özelliğin yavrularda her ikisinin de çıkmadığını saptamışlardır. Bu şekilde yavrular bir özellik bakımından ebeveynlerin her ikisine de benzemiyor, ana ve babanın özelliklerinin karışımı bir durum gösteriyorlarsa buna intermediyer kalıtım adı verilir. Bu kalıtım şeklinde bir özelliği farklı yönde etkileyen allel genlerin etkisi eşittir. Bu tür bir kalıtıma İspanyol kökenli Andaluz ırkı tavuğun renk kalıtımında görmek mümkündür. Bu tavuklarda beyaz ve siyah tüy rengine sahip ebeveynlerden mavi tüy rengine sahip yavrular elde edilir. Yine güvercinlerden örnek verilmek istenirse, paçalı ve paçasız ana babadan tozluk yada yarım paça olarak adlandırılan ve parmakları tüysüz, ayağın diğer yerleri tüylü yavrular elde edilir. Aynı şekilde kafa ve kuyruğu renkli siyah, mavi veya kırmızı olabilir diğer yanları beyaz olan kelebek ırkı güvercinlerde de renk kalıtımı intermediyerdir. Zira ebeveynlerden biri siyah diğeri beyaz olan kuşların yavruları kafa-kuyruk tabir edilen renkte olurlar. Kafası ve kuyruğu renkli kuşlar birbirileriyle çiftleştirilirlerse yavrular 1/4 ihtimalle siyah, 1/4 ihtimalle beyaz ve 2/4 ihtimalle kafa-kuyruk renkli yavrular elde edilir. HOMOZİGOT ve HETEROZİGOT Mendel’in düz ve buruşuk tohumlu bezelyeleri çaprazlayarak yalnızca düz tohumlu bezelyeler elde ettiğini daha önce anlatılmıştı. Daha sonra bu yavru dölleri birbirleriyle çaprazladı. Bunlardan elde ettiği bezelyelerden ise 4’te birinin buruşuk tohumlu olduğunu gördü. Buradan ilk ebeveynlerde düz ve buruşuk tohumlu bezelyeler görülen özelliklerin ikinci generasyonda ortaya çıkabileceğini ortaya koydu. Yukarıda anlatıldığı gibi bir canlıda herhangi bir özelliği belirleyen genin alleli ile birlikte bulunması, o canlının ele alınan özellik bakımından heterozigot olduğunu gösterir. Bunun tersine yine bir özelliği belirleyen bir çift genin o özelliği aynı yönde etkileyen genler olması durumu ise homozigot olarak tanımlanır. Yani eğer bir özellik için ana ve babadan aynı yönde etkili genler gelirse, o yavru o özellik bakımından homozigottur denir. Aksi takdirde, yani anadan ve babadan bir özelliği farklı yönlerde etkileyen genler gelirse, o yavru o özellik bakımından heterozigottur. Güvercinlerde tepesizlik tepeliliğe dominanttır baskın. Buna göre tepeli bir kuş ile tepesiz bir kuştan olma yavrular tepesiz olurlar ancak tepelilik özelliğini de taşırlar. Yani bu yavrular tepe özelliği bakımından heterozigotturlar. Bu yavruların aralarında çiftleştirilmeleri sonucu yavrular 1/4 ihtimalle tepeli olur. Bu anlatılanlara dayanılarak herhangi bir özellik bakımından homozigot olan ebeveynlerden, o özellik bakımından farklı yavrular alınamaz. Yani tepesizlik özelliği bakımından homozigot olan kuşlardan tepeli yavru alınamaz. Tepeli bir güvercin cr cr ile gösterilir ile tepesiz + + ile gösterilir bir güvercinin çiftleştirilmesi sonucu tüm yavrular tepesiz olurlar ancak tepelilik genini taşırlar cr +. Sarı bir erkek ile kırmızı bir dişiden alınabilecek yavruların dağılımı renk açma geni d ile, alleli ise + ile gösterilmektedir. TEMEL RENKLER Bir güvercinin rengi sahip olduğu şu genlere göre belirlenir a Temel renk geninin ne olduğu, b Taşıdığı işaret geni, c Bunların dışında renge etkili olan genler. Temel renklerden, diğerleri üzerinde baskın olanı posta güvercini kırmızısı olarak da isimlendirilir. İşaret bulunan kuşlarda çakmak yada şerit, bu işaretlerin kırmızı, diğer kısımların gri olmasına yolaçar. İleride göreceğimiz renk yayma geni ile birlikte bulunması halinde güvercinin kuyruk ve el kanat teleklerinin rengi gri, diğer yerleri koyu bir kırmızı olur. Kırmızı şeritli kuşlar birçok yörede "şekeri" adıyla anılırlar. Bundan sonra bu renkten, diğer kırmızı ile karışmaması bakımından, baskın kırmızı BA ile sembolize edilir olarak bahsedilecektir. İkinci temel rengimiz ise siyahtır + ile sembolize edilir. Siyah, güvercinlerde en fazla karşılaşılan temel renktir. Mavi, çakmaklı, miske, sabuni, küllü, siyah galaça, siyah baska vb. güvercinlerin hepsi siyah temel rengini taşırlar. Üçüncü ve diğerlerinin her ikisine göre çekinik olan temel renk ise kahverengidir b ile sembolize edilir. Birçok yerde bu renk çikolata olarak bilinir. Bu renge güvercinlerde nadiren rastlanır. Temel renkler cinsiyete bağlı bir kalıtım yolu izlerler. İŞARETLER İşaret sözcüğü ile mavi, sabuni ve baskın kırmızı renkli kuşların kanat üzerinde bulunan ve kuşcular arasında şerit, çubuk, kolon olarak isimlendirilen koyu renkli çizgiler ile çakmaklı ve miske kuşlarda yine kanat üzerinde bulunan pul şeklindeki koyu renkli tüyler anlaşılmaktadır. Bu iki işaret geninden pullar şerite baskındır. Her iki işarete göre ressesiv olan allelleri ise işaretsizlik genidir. Pulların yoğunluğu da farklı işaret olarak algılanır. Öyleki, bu pulların çok sık ve renklerinin çok koyu olması durumunda kuş siyah olarak algılanabilir. Bunlar gerçek siyah kuşlardan ancak kuyruğunun, özellikle yan teleklerinde maviliğin bulunması ile ayırt edilirler. Yukarıda belirtildiği gibi yoğun pul yoğun çakmaklı, yoğun tekir; CT ile sembolize edilir işareti diğerlerine göre dominanttır. Bu işareti taşıyan kuşlar hemen hemen siyah olurlar, Kanat ve telek tüyleri biraz daha açık renktedir. Bundan sonra normal pul çakmaklı, tekir; C ile sembolize edilir işareti, daha sonra şerit + ile sembolize edilir ve bunların hepsine göre ressesiv olan allel, işaretlerin bulunmaması durumudur c ile sembolize edilir. Bu lokusta bulunan işaret genleri dölden döle geçerken cinsiyete bağlı olmayan bir yol izlerler. RENK YAYMA GENİ Dominant olan renk yayma geni S harfiyle sembolize edilir. İşaret genlerinden farklı bir lokusta olmasına rağmen bu genin varlığı işaretlerin etkisinin örtülmesini sağlar. Bir kuş renk yayma genini yalnızca anasından veya babasından dahi almış olsa, yani bu gen yeri bakımından heterozigot halde bulunması durumunda bile işaret ne olursa olsun çakmak, şerit gibi eğer temel renk siyahsa güvercin siyah olur; temel renk baskın kırmızı ise kuş kuyruk ve el kanat telekleri hariç kırmızı olur. Bu şekilde, bir özelliğin allel olmayan genlerce etkilenmesi yada allel olmayan genlerin birbirlerini etkilemesi genetikte epistasi olarak isimlendirilir. Ebeveynlerin yalnızca birisinden renk yayma genini almış, yani bu gen bakımından heterozigot durumda olan bir kuşun işaretleri belli belirsiz görülebilir. Birçok kuşun rengindeki matlık buradan kaynaklanmaktadır. TEMEL RENK, İŞARET VE RENK YAYMA GENİ ÜZERİNE ÖRNEKLER Soru Çakmaklı tekir dişi bir güvercin hangi temel rengi, ne durumda taşır? Yanıt Temel renk cinsiyete bağlı bir kalıtım yolu izlediği için babasından aldığı bir tek siyah genini Z+W taşır. Ancak bunun karşılığı olmadığı için, yani anasından Z kromozomunu almadığından dolayı bu gen bakımından homozigottur. Soru Aynı kuşun işaret geni nedir? Yanıt Bu kuş ebeveynlerinden birinden pul işaretini C almıştır. Ancak diğer ebeveyninden ne aldığı, kuşun dış görünüşünden fenotip anlaşılamaz. Diğer gen şerit + veya işaretsizlik c olabilir. Ülkemizde yetiştirilen güvercin ırkları içerisinde işaretsiz kuşlara pek rastlanmamaktadır. Soru Bu hayvan renk yayma geni bakımından ne durumdadır? Yanıt Çakmaklı olduğuna göre, yani renginde pul işareti belli olduğu için bu kuş renk yayma genini taşımaz + +. Soru Siyah erkek bir güvercin hangi temel rengi, ne durumda taşır? Yanıt Siyah olduğu için mutlak surette ebeveynlerinin birisinden siyah temel renk genini almıştır. Diğerinden ise siyah genini de almış olabilir, kahverengi genini de almış olabilir. Yani bu gen bakımından homozigot mu yoksa heterozigot mu olduğu anlaşılamaz. Soru Kuşun işaret geni nedir? Yanıt Kuş düz siyah renkli olduğu için hangi işaret genini taşıdığını bilemeyiz. İşaret genleri bakımından bütün olasılıklar geçerlidir. Soru Renk yayma geni bakımından bu güvercin ne durumdadır? Yanıt Kuşun renginin düz siyah olmasından, bu kuşta renk yayma geninin varlığını anlarız. Ancak renk yayma geninin dominant bir gen olması nedeniyle homozigot halde mi yoksa heterozigot halde mi olduğu anlaşılmaz. Buraya kadar anlatılanlara dayanılarak anaları ve babaları bilinmeyen mavi erkek bir güvercin ile baskın kırmızı kanat ve kuyruk telekleri gri dişi bir güvercinin çiftleşmesinden meydana gelecek yavruların olası renklerini tahmin etmeye çalışalım Mavi erkek, temel renk olarak en azından birinden siyah renk genini almıştır. Tabiki, her iki ebeveynden de siyah renk genlerini almış olabilir. Bu erkek temel renk olarak yavrularına ya siyah rengini geçirecektir veya eğer diğer gen kahverengiyse bu rengi aktaracaktır siyah temel rengi kahverengi temel rengine göre baskın olduğu için bu erkek kuş siyah temel rengi ile birlikte yalnızca kahverengi temel rengini taşıyabilir. Temel renkler cinsiyete bağlı bir kalıtım yolu izlediği için baskın kırmızı dişi kuş yalnızca babasından aldığı baskın kırmızı renk genini taşır. Zira anasından cinsiyet kromozomu almaz. Bir kuşun erkek olması için hem anasından hemde babasından cinsiyet kromozomunu alması gerekir. O halde baskın kırmızı dişi kuş erkek yavrularına baskın kırmızı renk genini geçirir. Bu renk geni diğer temel renklerin ortaya çıkışını engellediği için erkekler baskın kırmızı olur. Dişi yavrular babalarından ya siyah temel renk genini yada diğer bilinmeyen temel renk genini alacaklardır. Mavi erkeğin işaret özelliğini belirleyen genlerden birisi şerittir. Diğeri ya şerit genidir yada işaretsizlik genidir. Bu nedenle yavrularına ya şerit genini yada eğer diğeri işaretsizlik geni ise bunu geçirecektir. Dişi kuşun ise düz baskın kırmızı olması nedeniyle işaretleri bilinmez. Bu nedenle yavrularına hangi işareti aktaracağı da bilinimez. Bu nedenle yavruların işaret bakımından yarısının ne olacağı bilinemezken diğer yarısı şeritli olacaktır. Mavi erkek bir güvercin ile baskın kırmızı dişi bir güvercinin renk genlerinin sembollerle gösterimi. EG Erkek Güvercin DG Dişi Güvercin EY Erkek Yavru DY Dişi Yavru TRG Temel Renk Geni İG İşaret Geni RYG Renk Yayma Geni B Baskın Kırmızı Geni S Renk Yayma Geni + Yabani Formu ? Bilinmiyor anlamında Erkek kuşta renk yayma geni bulunmaz. Zira eğer bir tane dahi bulunsaydı bu kuşun rengi siyah olmalıydı. Dişi kuş ise düz baskın kırmızı renkte olduğu için en azından bir tane renk yayma geni taşımaktadır. Yavrularına ise ya renk yayma genini geçirebilir yada, eğer diğer gen renk yayma geninin yabanisi ise bunu geçirebilir. Bu anlatılanlara dayanılarak ve yukarıdaki tablonun incelenmesinden de anlaşılacağı gibi erkek yavruların, baskın kırmızı şeritli şekeri veya düz baskın kırmızı, dişi yavruların ise mavi, kahverengi şeritli, düz kahverengi veya siyah olabileceklerini tahmin edebiliriz. ÇEKİNİK RESSESİV KIRMIZI Taklacı güvercin ırklarında diğerlerine nazaran daha sık rastlanan bu renk baskın kırmızıdan bütün vücudunun kırmızı olması ile ayrılır. e harfi ile sembolize edilen bu gen homozigot halde bulunduğu zaman diğer renk ve renkle ilgili hemen hemen tüm genleri örter. Yani temel rengi, işareti, renk yayma geni ne olursa olsun e e genlerini taşıyan güvercin kırmızı olur. Aynı zamanda bu genleri taşıyan güvercinin gaga ve göz renkleri beyaz olur. Çekinik kırmızının kalıtımına tablo 5’de bir örnek verilmiştir. Kırmızı bir güvercin e e ile kırmızılık geni taşımadığı kesin olarak bilinen herhangi farklı renkli bir güvercinin + + yavrularının tamamı kırmızı dışında bir renkte olurlar. Eğer bu yavrular aralarında çiftleştirilirlerse elde edilecek yavrular 1/4 ihtimalle kırmızı 3/4 ihtimalle diğer renkten olurlar. Bu renkteki kuşların birçoğunda temel rengin siyah olduğu bilinmektedir. Ancak bu durum şart değildir. Yani kırmızı renkli bir güvercinin hangi temel renk genini, hangi işareti vb. genleri taşıdığı bilinemez. Ancak kırmızı renkli yavrular elde etmek için mutlaka ana ve babasında kırmızı renk geni bulunması gerekir. Yani tek bir kırmızı renk geni diğer renklerin etkisini örtmez. RENK TONUNU AÇMA GENİ Bu gen ile birlikte çekinik kırmızı genlerini taşıyan kuşlar sarı olurlar. Aynı şekilde mavi kuşlar sabuni, çakmaklı kuşlar miske, siyah kuşlar ise zeytini rengini alırlar. Bu gen cinsiyete bağlı ressesiv bir kalıtım yolu izler. Bu geni taşıyan yavrular yumurtadan çıkar çıkmaz tanınabilirler. Zira bunların hav tüyleri çok seyrektir. Bu gen ile ilgili bir örnek verelim. Zeytini bir güvercinin rengini belirleyen genler şunlardır 1. Temel renk siyah erkekse + + veya +b, dişiyse +– 2. İşaret geni için bütün kombinasyonları taşıyabilirCTCT, CTC,CT+, CTc, CC, C+, Cc, ++, +c, cc. 3. Renk yayma genini homozigot veya heterozigot halde taşır SS, S+. 4. Çekinik kırmızı geni ya hiç bulunmaz yada heterozigot halde bulunabilir ++, e+. 5. Renk açma geni homozigot durumda bulunur erkekse dd, dişiyse d–. BEYAZ Güvercinlerde beyaz rengin ortaya çıkmasında birçok farklı gen kombinasyonu rol oynar. Bu nedenle beyaz rengin kalıtımı hakkında bilinenler henüz pek yeterli değildir. Yine aynı sebepten beyaz bir güvercin ile farklı renkte bir güvercinin çiftleştirilmesinden ne renk yavruların alınabileceğini tahmin etmek çok zordur. Bu durum özellikle göz rengi de beyaz olan kuşlar için daha fazla geçerlidir. Ancak bunlardan farklı olarak ressesiv bir kalıtım yolu izleyen ve siyah göz ile birlikte ortaya çıkan beyaz rengin zwh diğer beyaz renklerle bir ilişkisi yoktur. ALACALIK Beyaz güvercinlerin yanında farklı renklerde alaca renkli güvercinlerede rastlanmaktadır. Bu güvercinlerin üzerinde bulunan beyaz renk dışındaki renkler aynı daha önce anlatılan düz renkli kuşlardaki gibi dölden döle geçer. Ancak beyazlık hemen hemen herzaman bulunur. Renkli kafa, kanatlar ve kuyruk ve beyaz göğüs aynen siyah gözlü beyazlarda olduğu gibi çekinik ressesiv bir kalıtım yolu izler. Kelebek ırkı güvercinlerde görülen renkli kafa ve kuyruk kara kuyruk, kara baş, altınbaş, intermediyer bir kalıtım yolu izlemektedir. Zira bu kuşlarda siyah ve beyaz renkli ana babadan, kafa, kuyruk renkli yavrular elde edilmektedir. Ancak beyaz renkli kuşların aralarında çiftleştirilmeleri sonucu yalnızca beyaz yavrular, siyahlardan ise yalnızca siyah yavrular alınabilir. Fakat kafa ve kuyruğu renkli kuşların aralarında çiftleştirilmeleri sonucu beyaz, siyah ve kafa, kuyruğu renkli yavrular elde edilebilir. Bunların dışında da farklı alaca renkli kuşlar bulunmaktadır. Bunların kalıtımı konusunun oldukca karmaşık bir yol izlediği tahmin edilmektedir. DİĞER ÖZELLİKLERİN KALITIMI GAGA Her ne kadar gaga uzunluğunun kalıtım yolu tam anlamıyla açıklanmamış olsa da bazı çalışmalar ve gözlemler gaga uzunluğunun birden fazla gene bağlı olduğunu göstermektedir. Bunun gibi tek başına etkileri küçük ancak bir araya geldiklerinde belli bir özelliği determine eden genlere eklemeli genler, bu kalıtım biçimine ise çok genli kalıtım adı verilir. Buna göre kısa gagalı bir güvercin ile uzun gagalı bir güvercinin yavrularının gagaları orta uzunlukta olur. Bu yavruların aralarında çiftleştirilmeleri sonucu ise farklı uzunlukta gagaya sahip yavrular elde edilir. Gaga uzunluğunu 6 çift genin etkilediğini varsayalım. Kısa gagalı kuşu aabbcc ile sembolize edelim ve bunun gaga uzunluğunu 5 mm olduğunu düşünelim. Uzun gagalı kuşları ise AABBCC ile sembolize edelim ve uzunluğunun 17 mm olduğunu varsayalım. Bunların çiftleştirilmelerinden AaBbCc genetik yapısında yavrular elde edilir ve gaga uzunlukları 11 mm olur. Buradan her baskın genin A, B, C gaga uzunluğuna 2 mm etkide bulunduğunu görebiliriz. Bu yavruların çiftleştirilmelerinden ise alınacak yavruların gagalarının uzunlukları aşağıdaki tablodan da görülebileceği gibi 1/64’ü 17 mm, 6/64’ü 15 mm, 15/64’ü 13 mm, 20/64’ü 11, 14/64’ü 9 mm, 7/64’ü 7 mm ve 1/64’ü de 5 mm olur. TÜY ŞEKİLLERİ Kuyruk şekli ve kuyruk telek sayısının da gaga uzunluğunda olduğu gibi kalıtımı tam olarak açıklığa kavuşturulamamıştır. Tavus ırkı güvercinlerle normal kuyruklu güvercinlerin çiftleştirildiği bazı araştırmalarda elde edilen melez F1 yavruların kuyruk telek sayılarının ebeveynlerin telek sayılarının ortalaması olduğu, yani intermediyer bir kalıtım yolu izlediği bildirilmektedir. Üç farklı yerde bulunan 6 genin etkili olduğu bir özellikte, bu üç lokusta da heterozigot genotipte bulunan iki bireyin çiftleşmesinden meydana gelecek genotipler aynı sayı ile belirtilen genotiplerin etkisi eşittir. Paçanın intermediyer bir kalıtım yolu izlediğini biliyoruz. Ancak paça şekil ve büyüklüklerinin farklı bir kalıtım yolu izlemektedir. Paça büyüklüğü üzerinde iki genin etkili olduğu ve bunların tek başına bir kuşta bulunması normal bir paçaya, her ikisinin de bulunması halinde ise büyük paça meydana gelmektedir. Tepe özelliği çekinik bir kalıtım yolu izlemektedir. DİĞER BAZI ÖZELLİKLER Güvercinlerde takla atmanın genetik mekanizması üzerine yapılan araştırmalar bunun cinsiyete bağlı olmayan ve çekinik ressesiv bir gen tarafından meydana getirildiği tezini desteklemektedir. Ancak taklacı güvercin ırklarında Mardin, Tekirdağ Yerli Taklacısı, İzmir Taklacısı vb. görülen takla çeşitliliğine, takla atmayı determine eden genin yanında farklı lokuslarda yer alan başka genlerin de etkili olduğu görülmektedir. Kanatların kuyruk üzerinde toplanması ve kuyruküstünün kuyruğun üzerinde yer alan yağ bezesi bulunması özellikleri cinsiyete bağlı olmayan baskın bir kalıtım yolu izlerler. Bunların tersi, yani kanatların düşürülmesi ve kuyruküstünün bulunmaması çekinik bir kalıtım yolu izlemektedir. KANTİTATİF ÖZELLİKLER Kantitatif özellik dendiğinde ölçülebilen, görünümü yani fenotipi yalnızca genlere bağlı olmayan, ortaya çıkışı çevre koşulları tarafından etkilenen özellikler anlaşılmaktadır. Bu özelliklere güvercinlerden örnek vermek gerekirse, boyları, ağırlıkları, takla yoğunlukları, uçuculuk özellikleri, yavrularının yeme düşme süresi gibi birçok özellik sayılabilir. Kantitatif özellikler genellikle birden fazla gen tarafından determine edilirler. Bu nedenle yavrulara geçme mekanizmaları da oldukca karmaşıktır. Bu özellikleri determine eden genlerin durumunu doğrudan bilmeye şu an olanak olmadığı için, bu konudaki çalışmalar bilimsel tahmin yöntemlerine dayanır. Bu tahmin yöntemleri uygulandığında istenen bazı kantitatif özelliklerin istediğimiz yönde iyileştirilmesi mümkündür. GENETİK ISLAHIN TEMEL YÖNTEMLERİ Arzulanan kalitatif veya kantitatif özelliklerin kuşlarda bir araya getirilmesi, yanı genetik ıslaha ilişkin günümüzde hayvancılıkta kullanılan bazı yöntemler bundan sonraki konularda verilecektir. Güvercinin doğal olarak diğer hayvanlardan farklı olan biyolojisinin beslenmesi, kuluçka süresi, eşleşmesi gibi özellikler biyolojisini oluşturur gereği bazı yöntemler önerilecektir. Ancak verilen yöntemler anahtar niteliğindedir. Her yetiştirici bu anahtarları kendi koşullarına göre istediği şekilde kullanabilir. Bunları iyi kavrayıp, kendi koşullarına uydurup, en iyi şekilde uygulayan yetiştirici bunun yararını çok kısa bir süre içerisinde görecektir. SELEKSİYON Kelime anlamı seçmek demek olan seleksiyon, hayvancılıkta gelecek generasyonun ana ve babalarının ebeveylerini belirlenmesi demektir. Genetik ıslahta başarılı olabilmek için rastgele hayvanların seçilmemesi gerekir. Bu bağlamda bütün hayvanlardan yavru almak da uygun değildir. Başarı için ikinci kural ise hedefin iyi belirlenmesidir. Bir diğer kural da ıslah edilecek materyalin kanarya, muhabbet kuşu, güvercin vb. iyi tanımasıdır. Özellikle materyalin ırkını veya iyileştirmek istediğimiz özelliğini iyi bilmemiz gerekir. Ayrıca o özelliğin kalıtım yolunun da belirlenmesi gerekir. Genetik ıslahda seleksiyon başlıca şu şekillerde uygulanır. 1. Hayvanların kendi özelliklerine göre, 2. Hayvanların ana ve babalarının özelliklerine göre soykütüğüne göre, 3. Hayvanların yavrularının özelliklerine göre, 4. Aile familya özelliklerine göre. Kuşculukta güvercinler genellikle kendi özelliklerine göre değerlendirilirler. Halbuki yukarıda sayılan uygulamaların da dikkate alınması başarıyı arttırır. Hatta mümkünse belirtilen bu dört uygulamadan da yararlanmak gerekir. Bu uygulamalar içerisinde anılan aile özelliklerine göre seleksiyon akraba kuşların özelliklerinin ortalamalarına göre seleksiyon yapılmasıdır. Buna göre ele alınan özellikler bakımından ortalaması en iyi olan birbirine akraba kuşların tümü, iyi veya kötü olmalarına bakılmaksızın damızlığa ayrılırlar. Eğer bu şekilde yapılan seleksiyon sonucu elinizde fazla sayıda kuş bulunursa, o takdirde aileler içerisindeki en iyi kuşları damızlıkta kullanınınz. Öncelikle bir çift genin etkili olduğu özelliklerin kuşlarımızda sabitleşmesi için hangi yolları kullanabileceğimizi görelim. CİNSİYETE BAĞLI OLMAYAN BASKIN DOMİNANT BİR GEN LEHİNE SELEKSİYON Olumlu ve yetiştiriciler açısından önemli birçok özellik cinsiyete bağlı olmayan baskın bir kalıtım yolu izlemektedir. Böyle özelliklerin fenotipten dış görünüş homozigot halde mi yoksa heterozigot halde mi olduğunu tahmin etmek mümkün olmadığı için, bu tür özelliklerin herhangi bir hayvan sürüsünde veya grubunda fikse edilmesi sabitlenmesi oldukca güçtür. Baskın özelliklerin genotipte heterozigot halde mi yoksa homozigot halde mi olduğunun belirlenebilmesi ancak test çiftleştirmesi sonucu mümkündür. Test çiftleştirmesi, cinsiyete bağlı olmayan baskın gene sahip bir güvercin ile aynı özelliğe farklı bir yönde etki eden çekinik ressesiv bir gene sahip güvercinin çiftleştirilmesidir. Eğer bu çiftleştirmeden elde edilen yavrulardan birinde dahi çekinik özellik görülürse, baskın gene sahip ebeveynin bu gen bakımından heterozigot durumda olduğu anlaşılır. Tersi durumda, yani yavrulardan hiçbiri çekinik özelliği göstermezse baskın gene sahip kuşun bu gen bakımından homozigot halde olduğunu anlarız. Cinsiyete bağlı olmayan baskın özelliğe sahip güvercinleri damızlığa ayırırsak, kümesimizde üzerinde çalıştığımız geni sabitlemiş oluruz. Ancak yukarıda anlatılan yol oldukca zaman alıcıdır ve ayrıca kesin değildir. Zira bir kuştan heterozigot halde olduğu halde test çiftleştirmesi sonucu tesadüfen yalnızca baskın özelliğe sahip yavruların alınması mümkündür. Bu nedenle baskın özelliğin sabitleştiğine inandığınız bir sırada kümesinizde çekinik özelliğe sahip bir yavrunun görülmesi olasılığı herzaman vardır. Test çiftleştirmesinde elde edilen yavru sayısı arttıkca başarı da artar. Her ne kadar kesin bir sonuç vermese de, bu tür bir yöntemle çekinik genin kuşlarınızın yavrularında ortaya çıkma olasılığını azaltabilirsiniz. Biz buna bilimsel olarak bir genin frekansının düşürülmesi diyoruz. Aynı kalıtım mekanizmasına sahip bir özelliğin yetiştirdiğiniz güvercin ırkında bulunmaması durumunda ise başka bir ırktan bu özelliğin alınması oldukca kolaydır. Bu durumda yapacağınız tek şey kendi yetiştirdiğiniz ırktan, o ırkın özelliklerini en iyi temsil eden kuşlarla, farklı ırktan ancak istediğiniz ve cinsiyete bağlı olmayan baskın bir kalıtım yolu izleyen özelliği taşıyan kuşları çiftleştirmektir. Bunlardan alacağınız yavruların eğer farklı ırktan olan kuş bu özellik bakımından homozigot durumda ise hepsi istediğimiz özelliği taşırlar. Alınan bu yavrular F1 tekrar yetiştirdiğiniz ırk kuşlarla çiftleştirilirler. Bunlardan ise 1/2 oranında ırkınıza katmak istediğiniz geni taşıyan yavrular elde edilir. Bu yavrular melezlerin, yani F1’lerin geriye çiftleştirilmesi sonucu elde edildikleri için G1 ile sembolize edilirler. G1’lerin tekrar yetiştirdiğiniz ırk kuşlara verilmesinden ise G2 ile sembolize Cinsiyete bağlı olmayan baskın bir kalıtım yolu izleyen tepesizlik lehine seleksiyon bu özellik birçok ırkta zaten sabit durumdadır, ancak örnek olarak alınması konunun anlaşılmasını kolaylaştırmak içindir. edilen yavrular elde edilir. Böylece 5-6 kuşak G5 veya G6 devam edilirse, tamamen yetiştirdiğiniz ırkın özellikleriyle beraber, ayrıca başka ırklarda bulunupta kendi yetiştirdiğiniz ırkta olmasını arzuladığınız özelliği de taşıyan kuşlar elde edebilirsiniz. Bu yöntem uygulanırken elde edilen G1, G2, G4, G5, G6 kuşağındaki kuşlardan, yetiştirdiğiniz ırka taşımak istediğiniz özelliği göstermeyen kuşlar damızlıkta kullanılmamalıdır. Ancak bu çiftleştirmelerden elde edilen kuşların tamamen kendi yetiştirdiğiniz ırkın özelliklerini kazandıklarına inandığınız zaman istediğiniz kuşu damızlığa ayırırsınız veya damızlıktan çıkarırsınız. CİNSİYETE BAĞLI BASKIN DOMİNANT BİR GEN LEHİNE SELEKSİYON Kuşlarda, bu tür bir kalıtım yolu izleyen genler dişilerde mutlak surette homozigot halde bulunurlar. Zira, daha önce de anlatıldığı gibi dişi kuşların cinsiyet kromozomları birbirinden farklıdır. Bu kromozomlar birbirinin homologu eşi değildir. Bu tür bir kalıtım yolu izleyen özelliğe ait genin kromozom üzerinde alleli ile beraber bulunmasına olanak yoktur. Buraya kadar anlatılanlardan da anlaşılacağı gibi söz konusu geni kuşlarımızda sabitlemek için istediğimiz özelliği taşıyan dişi kuşlarla işe başlamak tavsiye edilir. Bilindiği gibi şekeri rengi cinsiyete bağlı bir kalıtım yolu izler. Bu rengi kuşlarınıza vermek için şekeri renkli dişi bir güvercini kendi damızlıklarınızın en iyisi ile çiftleştirmelisiniz. Bu çiftleştirmeden elde edilen tüm erkek yavrular şekeri olurlar. Dişi yavrular ise erkek kuşun rengindedirler ve şekeri rengini taşımadıkları için amaça uygun değldirler. Bu nedenle damızlıkta kullanılmazlar. Erkek yavruları ise tekrar kendi kuşlarınızın dişilerinin en iyisi ile çiftleştirmelisiniz. Bu çiftleştirmeden ise elde edilen yavruların tahminen yarısı şekeri renkli olur. Yine şekeri yavruları kendi kuşlarınızın en iyileri ile çiftleştiriniz. Bu çiftleştirmede eğer yalnızce dişileri kullanırsanız şekeri renkli erkek yavrular elde edersiniz. Generasyon sonunda elde ettiğiniz şekeri erkek ve dişileri artık birbirleriyle çiftleştirebilirsiniz. Zira bu kuşların diğer özellikleri hemen hemen tamamen sizin kuşlarınıza benzer. Dişi kuş ile başlamanın yalnızca tavsiye olduğunu unutmayınız. Elbette erkek bir kuş ile de başlayabilirsiniz. Ancak bu takdirde bu erkek kuşun istediğiniz özelliği homozigot halde mi yoksa heterozigot halde mi taşıdığını bilmenizde yarar vardır. Elbette ki bu özellik bakımından homozigot olan erkek bir kuş ile başlamanız, ilk çiftleştirmede tüm yavruların istediğiniz özelliği taşıması bakımından avantajlıdır. CİNSİYETE BAĞLI OLMAYAN ÇEKİNİK RESSESİV BİR GEN LEHİNE SELEKSİYON Ön tepe bazı yörelerde bu özelliğe gül adı verilir cinsiyete bağlı olmayan çekinik bir kalıtım yolu izler. Kuşlarınıza bu özelliğin katılması için, kuşlarınıza çok benzeyen ön tepeli dişi veya erkek bir kuş ile kendi kuşlarınızı çiftleştiriniz. Bu çiftleştirmeden elde edilecek tüm yavruların ön tepesiz olmalarına rağmen bu özelliği taşırlar. Alınan bu yavruların aralarında çiftleştirilmeleri sonucu dörtte bir oranında ön tepeli yavrular elde edilir. Alınan bu ön tepeli yavruları tekrar kendi kuşlarınızın en iyileri ile çiftleştirmelisiniz. Bu şekilde devam ederek diğer özellikleri kendi kuşlarınıza benzediğine inandığınız yerde ön tepeli kuşları aralarında çiftleştirerek devam edersiniz. Bu yöntem diğer yöntemlere nazaran hedefe varmak için dahu uzun bir süre gerektirir. CİNSİYETE BAĞLI ÇEKİNİK RESSESİV BİR GEN LEHİNE SELEKSİYON Daha önce değinildiği gibi bazı açık renklerin meydana gelmesini sağlayan ve renk açma geni olarak isimlendirilen gen cinsiyete bağlı, çekinik bir kalıtım yolu izler. Buna göre kırmızı olan kuşlarınıza sarı rengini kazandırmak istediğinizi vasayın. Bu takdirde sarı bir erkek ile işe başlamak en iyisidir. Zira sarı bir erkek kuş ile kırmızı bir dişiden elde edilecek dişi yavruların tümü sarı renkli olurlar. Bu sarı dişi yavruların kırmızı erkeklere verilmelerinden yalnızca kırmızı renkli yavrular elde edebiliriz ve bu yavruların yalnızca erkekleri renk açma geninin taşıyıcısıdırlar. Bu nedenle dişi yavrular sonraki aşamalar için değersizdirler. Erkek yavruların tekrar kendi kuşlarınızın dişilerine verilmelerinden ise alınacak dişi yavruların yarısı sarı renkli olur. Böylece sürdürülecek olan işlemler sonucunda birkaç generasyon sonra istediğiniz özellikleri taşıyan sarı renkli kuşlarınıza kavuşabilirsiniz. KANTİTATİF ÖZELLİKLERİN ISLAHI Kantitatif özelliklerin ortaya çıkışının yalnızca genlere bağlı olmadığını biliyoruz. Bu özellikler, az yada çok çevre koşullarından etkilenirler. Örneğin uçucu bir güvercin ırkından elde edilen yavrular zamanında ve yeterli süre uçurulmazlarsa, uçuculukları ebeveynleri kadar iyi olmaz. Bunun gibi birçok örnek verilebilir. Bu durumun tam tersi de sözkonusudur. Zamanında ve yeterince uçurulmadığından dolayı kötü uçucu olarak bilinen kuşlardan çok iyi uçucu yavrular elde edebiliriz. Bu nedenle anılan özellikler bakımından kuşlarımızın en iyisini seçmek oldukca zordur. Kantitatif özellikler için kuşlarınızın hangisinin daha iyi olduğuna karar vermek için öncelikle hepsinin aynı koşullarda yetiştirilip yetiştirilmediklerini bilmeniz gerekir. Kantitatif bir özellik yönünden sürünüzün nasıl iyleştirilebileceğini bir örnek ile açıklamaya çalışalım. Örneğin kuşlarınızın uçuculuğunu geliştirmek istiyorsunuz. Bunun için iyi uçtukları bilinen güvercinlerle başlamak en iyisidir. Ancak elinizde bulunan kuşlarda da bu özellik açısından yeterince varyasyon farklılık olması her zaman muhtemeldir. Öncelikle aldığınız yavruların hepsinin mümkün olduğunca eşit koşullarda büyütülmelerini sağlayın. Aynı yaşta uçurmaya başlayın. Uçurma işlemi için hepsine aynı zamanı ayırınız. Bu takdirde bunların içerisindeki iyi uçucuların, iyi uçma özelliklerinin genlerinden kaynaklandığı sonucuna varabiliriz. Burada unutulmaması gereken en önemli konulardan birisi, hedefe bir an önce varmak için mümkün olduğunca çok sayıda yavru arasından mümkün olduğunca az sayıda yavru seçilerek bunların damızlıkta kullanılmasıdır. Unutmayın ki vasat kuşların damızlıkta kullanılması istenen ilerlemeyi yavaşlatır. Bu nedenle çok yavru alacağım diyerek istenen özellikleri taşımayan kuşların damızlıkta kullanılması gereksiz yere vasat kuşların sayısının artmasına neden olacaktır. Halbuki, eğer vasat kuşlarınıza damızlığa ayırdığınız kuşların yavrularını baktırırsanız, hem iyi kuşlar yetiştirmiş olursunuz, hemde gelecek yıl içlerinden en iyilerini seçebiliceğiniz yeterli sayıda yavru elde etmiş olursunuz. SELEKSİYON YÖNTEMLERİ TEKSEL SELEKSİYON YÖNTEMİ Bu yöntemde, adından da anlaşılacağı gibi ıslahına çalıştığımız özellikler tek tek ele alınır. Örneğin öncelikle kuşlarımızın uçuculuk özelliklerini geliştirmeye çalışırız. Bu konuda belli bir ilerleme kaydettikten sonra renk konusunu ele alabiliriz. Yöntem, özellikle tek bir özellikte ilerleme istediğimizde çok etkilidir. Eğer birden fazla özelliği ele alıyorsak o takdirde yöntem, hedefe ulaşmak için çok uzun bir süre gerektirmesi bakımından dezavantajlıdır. Diğer bir dezavantajı ise, seçim tek bir özelliğe bakılarak yapıldığı için, damızlığa ayrılmayanlar içerisinde başka özellikler bakımından çok iyi durumda olan kuşların da bulunabileceği olasılığıdır. Böylece diğer özellikleri bakımından çok iyi olan kuşlar, ele aldığımız özellik bakımından yetersiz oldukları için damızlık dışı bırakılacaklardır. BAĞIMSIZ AYIKLAMA YÖNTEMİ Bu yöntemde iyileştirilmesi düşünülen tüm özellikler aynı anda dikkate alınır. Damızlığa ayrılacak kuşlarda, her bir özellik için belli bir alt sınır tespit edilir. Alt sınırı aşan kuşlar damızlığa ayrılırlar. Böylece aynı anda birden fazla özellikte ilerleme görülecektir. Ancak özellik bazında görülecek ilerleme, teksel yönteme nazaran daha yavaş sağlanacaktır. Bu yöntemin önemli bir dezavantajı vardır. Her bir özellik için belli bir alt sınır belirlendiği için, bir özellik bakımından çok iyi olan, hatta listenin en başında olan bir kuş, diğer bir özelliği açısından yetersizse damızlık dışı kalacaktır. Bunun yanında öyle özellikler vardır ki birbirleriyle ters ilişkilidirler. Yani, özelliğin birinde yeterli ilerleme sağlanırken diğerinde gerileme olabilmektedir. Bu olumsuz durum başarıyı baltalayan en önemli faktörlerden biridir. SELEKSİYON İNDEKSİ PUANLAMA YÖNTEMİ Yöntem, bundan önce anlatılan diğer iki yöntemin olumsuz taraflarını bertaraf etmek için geliştirilmiştir. Yönteme göre, ele alınan özelliklerin öncelikle ağırlıkları belirlenir. Yani özelliğin hangisinin öncelikli ele alınması gerektiği, hangisinin daha az önemli olduğu belirlenir. Bu özelliklere belli bir katsayı verilir. Özellikler puanlanır ve bu katsayılarla çarpılırlar. Daha sonra çıkan sonuçlar toplanır ve bu değer kuşun damızlık değeri olarak isimlendirilir. Kuşlar bu damızlık değerlerine göre sıralanırlar ve yukarıdan aşağıya doğru belirlediğimiz sayıda hayvan damızlığa ayrılır. Örneğin yetiştirdiğiniz kuşların en fazla takla özelliklerine önem verdiğinizi farzedelim. Bu özelliği 100 üzerinden puanlayabilirsiniz. Bundan sonra sırasıyla iyi uçuculuk özelliği 80 puan üzerinden, renk özelliği 50 üzerinden, döl verimi bu özellik için çok yumurtlama, yavruların yumurtadan kolayca çıkması, yavrulara iyi bakım gibi birden fazla kriter ele alınabilir 25 üzerinden puanlanabilir. Bu puanlama yapılırken mümkün olduğunca tarafsız olmak gerekir. Bunun sonucu tüm özelliklerin puanları toplanır. Her kuşun toplam puanları, büyükten küçüğe doğru sıralanır. Bu sıralama erkek ve dişi kuşlar için ayrı ayrı yapılmalıdır. Sıralama sonucu, örneğin kendinize 10 çift damızlık ayıracaksanız, sıralanmış olan puanlara göre en yüksekten başlanarak 10 dişi ve 10 erkek kuş ayırmalısınız. YETİŞTİRME SİSTEMLERİ Yetiştirme sistemleri, kuşlarınızın genetik ıslahında hedefe varmanızı kolaylaştıracak uygulamalardır. Hangi sistemi sececeğiniz hedefinize bağlı olarak değişir. Bu sistemlerin dahilinde uygulanacak seleksiyon, istediğiniz özellikte kuşları elde etmenizi sağlayabilir. SAF YETİŞTİRME Saf yetiştirme aynı ırka sahip hayvanların çiftleştirilerek üretilmesidir. Hatta aynı ırk içerisinde birbirine en fazla benzeyen kuşların çiftleştirilerek üretilmesidir. Birçok kuşcumuz bu sistemi zaten uygulamaktadır. Yine bu sistemde sürüye mümkün olduğunca aynı ırktan bile olsa dışarıdan başka kuşlar sokulmamaya çalışılır. Ancak bu takdirde de kuşlarınız arasında akrabalık derecesi artacaktır. Akrabalık derecesindeki bu artış bazı durumlarda tehlikeli olabilir. Bu durumu önlemek için zaman zaman dışarıdan alınan kuşlarla kendi kuşlarınızı çiftleştirmelisiniz. Bu duruma kan katma adı verilir. Saf yetiştirme sistemi ikiye ayrılır. Bunlardan birisi akrabalı yetiştirmedir. Diğeri ise akraba dışı yetiştirmedir. AKRABALI YETİŞTİRME Akrabalı yetiştirme adından da anlaşılacağı gibi birbirine kan bağı olan kuşların çiftleştirilmesidir. Bu yetiştirme yönteminin iki şekli vardır. Ana-oğul, baba-kız ve kardeşlerin çiftleştirilmesi yakın akrabalı yetiştirme, büyük ebeveyn-torun, amca-yeğen, kardeş çocukları vb. çiftleştirilmesi ise uzak akrabalı yetiştirme olarak anılır. Akrabalı yetiştirme daha önceki konularda üzerinde durulan homozigotluğun artmasına neden olur. Bu yöntemle, kuşlarımızda bulunan iyi özelliklerin yavrularında muhafaza edilmesini sağlayabiliriz. Bu yetiştirme sistemi özellikle az sayıda, yani seleksiyon yapacak sayıda güvercine sahip olmayan yetiştiricilerin ellerinde bulunan iyi birkaç kuşun genlerinin yavrularında toplanmasını sağlar. Fazla sayıda güvercin yetiştirmeye olanakları elverişli olmayan yetiştiriciler için en iyi genetik ıslah yöntemlerinden birisidir. Böylece iyi kuşları dışarıda aramak zorunda kalmazsınız. Üstün özelliklere sahip bir güvercinin kendi yavrularıyla çiftleştirilmesi sonucu onun özelliklerini ikinci kuşak yavrularda toplayabiliriz. Zira bu kuşun genlerinin yarısı zaten yavrusunda bulunacaktır. Tekrar yavrusu ile çiftleştirilmesi demek bu kez yavrularda üstün özelliklere sahip kuşun genlerinin %75’inin biraraya gelmesi demektir. Bu yöntemin diğer bir kullanma sahası posta güvercini yetiştiriciliğidir. Posta güvercinlerinde akrabalı yetiştirilmiş hatlar elde edilir. Daha sonra farklı hatlardan kuşlar birbirleriyle çiftleştirilirler. Alınan yavrular çoğu durumda ana ve babalarından üstün olurlar. Bu duruma melez azmanlığı yada heterosis adı verilir. Farklı saf ırktan kuşların çiftleştirilmeleri sonucu da bazı özelliklerde heterosis görülme olasılığı yüksektir. Heterosis daha çok yaşama gücü yumurtaların döllülük oranı, yavruların yumurtadan çıkış gücü, hastalıklara dayanıklılık vb. ile ilgili özelliklerde görülsede, tüm kantitatif özelliklerde görülme olasılığı vardır. Ancak akrabalı yetiştirilmiş hatlar arası çiftleştirmelerden elde edilen bu üstün yavruların aralarında çiftleştirilmeleri sonucu açılma olacağından beklenen üstün verimli kuşlar elde edilmez. Yani üstün yetenekli kuşlar elde etmek için her seferinde akrabalı yetiştirilmiş ana ve babalar kullanmak gerekir. Bu konuda başarı akrabalı yetiştirmenin derecesine göre artar Bu durum kuşların tekrar tekrar akrabaları ile çiftleştirilmeleri sonucu artar. Örneğin baba-kız çiftleştirilmesinden elde edilen yavruların akrabalı yetiştirme dereceleri %25’dir. Bu yavruların tekrar ana veya babalarıyla çiftleştirilmelerinden elde edilen yavrularda ise akrabalı yetiştirme derecesi %50 olur. Aynı şekilde devam edilmesi ile akrabalı yetiştirme derecesi sırasıyla %75, % % vb. olur. Akrabalı yetiştirme aynı zamanda zararlı çekinik genlerin etkilerinin yavrularda ortaya çıkmasına da neden olabilir. Böylece zararlı genlere sahip kuşlar tespit edilmiş olur ve bunlar damızlıktan çıkarılırlar. Zira akraba dışı çiftleştirmelerde bu tür zararlı genler ortaya çıkmadan generasyonlar boyunca taşınabilir. Ancak belli bir noktada ortaya çıktıklarında bu zararlı genleri sağlam kuşlarınızın hangilerinin taşıdığını bilemezsiniz. Akrabalı yetiştirmenin yukarıda anılan yararları yanında olumsuz bir yönü bulunmaktadır. Akrabalı yetiştirmenin derecesinin artması döl verimi ve yaşama gücü ile ilgili özelliklerin gerilemesine sebep olabilir. Bunlar yumurtalamada bozukluklar, erkeklerin dölleyememesi, yavruların yumurtadan çıkamamaları, yavrulara iyi bakmama, hastalıklara direncin azalması vb. olumsuzluklara yol açabilir. Ancak akrabalı yetiştirilme derecesi çok yüksek olmayan kuşlarda bu olumsuzlukların görülme olasılığının düşük olması ve yukarıda sayılan yararları nedeniyle gerektiği yerde bu yola başvurmanın hiçbir sakıncası yoktur. AKRABALAR DIŞI YETİŞTİRME Aynı ırk içerisinde, ancak birbirleriyle akraba olmayan kuşların çiftleştirilmesidir. Bu yetiştirme sistemine kuşlarınızın özelliklerini yeterli bulmadığınız zaman başvurmalısınız. Bu amaçla dışarıdan, yani elinizde bulunan kuşlarla akraba olmayan ancak yetiştirdiğiniz kuşlarınızın ırkından ve üstün özellikli kuşları kendi kuşlarınız ile çiftleştirmelisiniz. Bu durumda yabancı kuşun üstün genlerini kendi sürünüze katmış olursunuz. Bundan sonra daha önce anılan genetik ıslah yöntemlerinden birini uygulayabilirsiniz. Bu durum da bir nevi kan katmadır. MELEZLEME Melezleme farklı iki ırktan hayvanın çiftleştirilmesidir. Kuşculuk dilinde bu tür çiftleştirmeden meydana gelmiş güvercinlere kırma, kırık, azma, azman gibi isimler verilmektedir. Kuşculukta melezleme pek istenmeyen bir yöntemdir. Her ne kadar saf kan kuşların yetiştirilmesi istense de istek dışı birçok melezlenmeler olmaktadır. İstek dışı melezlenmeler genellikle farklı ırktan kuşların birarada yetiştirildiği kümeslerde daha çok görülmektedir. Halbuki genetik ıslahta melezleme bazı özelliklerin "iyileştirilmesi" için bir araçtır. Ve yeni ırklar meydana getirilmesi için en iyi yöntemdir. Melez hayvanların aralarında çiftleştirilmelerinden meydana gelen yavrular genellikle birbirlerinden çok farklı özelliklere sahip olurlar. Ancak bu yavrular içerisinde istenen veya hoşa giden özellikleri taşıyan yavruların seçilerek aralarında çiftleştirilmeleri suretiyle, birkaç generasyon sonunda nispeten homojen benzer yapıda kuşlar elde edilebilir. Hazırlayan Doç. Dr. Türker Savaş Çocuğun yeteneklerini saptama, en çok hangi alanda başarılı olacağını belirleme alanında yapılan bilimsel çalışmalar mevcuttur. Anne babalar çocuklarına kişilik ölçekleri uygulatarak bunu tespit edebilirler. Bilimsel bir çalışma elbette daha kesin sonuçlar verir, ancak dikkatli bir aile kolayca çocuğunun meyilli olduğu alanı saptayabilir. Eskiden zekanın tekil bir kavram olduğu düşünülüyordu. Şimdi ise zekanın tekil değil, çoğul olduğu belirlendi. Gördükleri her şeyi okuyan çocuklar sözel alana yatkındır. Matematik zekası olan çocuklar hesap kitabı, para yönetimini çabuk öğrenirler. Çocuğun görsel zekası varsa, bir şeyi öğrenirken görsel unsurları çok fazla kullanır. Bu çocuk sanat alanında başarılı olur, detayları görebilir. Olayların duygusal yönünü görebilirse bu duygusal zekadır. Sanat etkinlikleriyle kendisini gösterebilir. Bedensel zekası yüksek çocuklar koşmayı, oynamayı, sıçramayı severler, aşırı hareketlidirler. Hareketli ortamlarda daha kolay öğrenirler. Müzik zekası olan çocuklar her şeyi müzikle ilişkilendirerek düşünürler. Sosyal zekası yüksek olan çocuklar grup içinde oynamayı severler. Sosyal zekası olanlar, politikaya vs. yönlendirilebilir. İçsel zekası olan çocuklar tek başına oynamayı severler; felsefeye, psikolojiye yönlendirilebilirler. Doğa zekası olan çocuklar çiçeklerin, ağaçların, kuşların renklerini ve biçimlerini öğrenirler. Çocuklarımızı gözlemlersek onların hangi alana daha yatkın olduğunu görebiliriz. Her çocuğa kendi özünü keşfetmesi için yardımcı olmak gerekir ki istediği meslekte mutlu olabilsin. Yayınlanma Tarihi 01 Ocak 2000 Cumartesi, 0000

genetik iyi olduğunu nasıl anlarız